Futbol

Dilmen'den olaylı derbiyle ilgili flaş açıklamalar

07 Şubat 2017 Salı 23:58 - Son Güncelleme 08 Şubat 2017 Çarşamba 12:56

Rıdvan Dilmen, TRTSPOR'da yayınlanan "Futbolun Zirvesi" programında olaylı Beşiktaş-Fenerbahçe derbisi ile ilgili çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.

Futbol yorumcusu Rıdvan Dilmen, TRTSPOR'da yayınlanan "Futbolun Zirvesi" programında Beşiktaş ile Fenerbahçe arasında oynanan olaylı Ziraat Türkiye Kupası maçıyla ilgili çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.

Oğuzhan-Van Persie ve Tosic-Van Persie gerginliğine değinen ve hakem tartışmalarına dikkat çeken Dilmen, "Bu sorun Beşiktaş-Fenerbahçe maçında patladı. Bir yerde patlayacaktı zaten, patladı. Şimdi mesele hakemin aldığı düşük not, verdiği vermediğinin dışında bu takımlar nasıl buraya geldi?" diye sordu.

"Beşiktaş Kulübü Başkanı Fikret Orman, 'süt kupası' ifadeleriyle konusunda ilgili kurumları arayarak hata yaptığını söylediğine inanıyorum" diyen Dilmen, 'video hakemlik' uygulamasının başına geçme isteğini dile getiren eski Ahmet Çakar'a kefil olduğunu kaydetti. Dilmen, "Erman Toroğlu da MHK'nın başına geçsin, ben kefilim" ifadelerini kullandı.

"Futbolun Zirvesi" programında Levent Özçelik'in sorularını yanıtlayan Dilmen, olaylı derbiyle ilgili çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.  İşte Dilmen'in açıklamalarından satır başları...

"Bu bir yerde patlayacaktı, Beşiktaş-Fenerbahçe maçında patladı"

Son zamanlarda sıklıkla yaşanan hakem hatlarının bir yerde patlayacağına vurgu yapan Dilmen sözlerini şu şekilde sürdürdü: 

"Maçı herkes tartıştı, konuştu, pozisyonlar konuşuluyor. Açıkçası bu maç bir futbol karşılaşmasından çıktı. Oyuncuların bireysel olarak problemleri, santra ile birlikte başladı. Daha sonra oyun içindeki hakem kararları, birkaç tane oyuncunun oyun içindeki davranışları bir yere kadar geldi sonuçta. Kimse Fenerbahçe'nin golü nizami mi, değil mi? Bu konu geçildi. Mesela bir gün önce dünya bey efendisi Galatasaray Başkanı Dursun Özbek ne dedi? Tek cümle kullandı 'Mete Kalkavan görevini yaptı' Öyle mi dedi? Evet. İki hafta önce Aziz Yıldırım daha uzun bir konuşma yaptı. Şimdi de Beşiktaş yaptı. Daha önce Trabzonspor, Atiker Konyaspor ve Adanaspor yaptı. Bu sorun Beşiktaş-Fenerbahçe maçında patladı. Bir yerde patlayacaktı zaten, patladı. Şimdi mesele hakemin aldığı düşük not, verdiği vermediğinin dışında bu takımlar nasıl buraya geldi? Buna bakmak lazım."

"Eto'o ile başladı, Mehmet Ekici ile sürdü"

Beşiktaş-Fenerbahçe gerginliğinin Eto'o'nun transferi sürecinde başladığını söyleyen usta yorumcu Fenerbahçe'nin Beşiktaş'tan daha fazla galibiyete ihtiyacı vardı diyerek sözlerine şu şekilde devam etti:

"Şimdi Eto'o transferinden başlayan Mehmet Ekici transferiyle devam eden bir serüven yaşandı. Karşılıklı sözlü diyaloglar oldu. Fikret Orman birşeyler söyledi, Aziz Yıldırım bir şeyler söyledi ve ortalık gerildi. Bir de maçın anlamı şu açıdan önemli, tarihinde kupada hiç elememiş. 7 kez eşleşmişler Fenerbahçe eleyememiş bir. İki Beşiktaş daha formda, daha favori ve kendi sahasında oynuyor. Üç Beşiktaş yeni evinde hiç kaybetmemiş. Fenerbahçe açısından baktığımız zaman, Beşiktaş'ın yeni stadında hiç yenilmemesinden dolayı değil, tamamen kendisi açısından, kendi forması, kendi futbol takımın geleceği açısından hatta başkanı da ilgilendiren bir maç. Kupadan da elenirse ligde biraz geride kalmış. Sarsılacağı bir maçta aman kazanalım maçıydı. Açıkçası maçtan öncesi düşündüğün zaman Fenerbahçe'nin Beşiktaş'tan daha fazla galibiyete ihtiyacı vardı."

"Oğuzhan hatalı, Van Persie yanlış yaptı"

"Oğuzhan'ı çok severim. Ve merak da ediyorum. Kaç kez de oturduk, düzgün de bir kardeşim. Oğuzhan ile Van Persie Arsenal'de takım arkadaşıydı. Oğuzhan kendisi diyor, 'Çok iyiydik' Ne oldu? Küfürleştiler mi? filan derken 1. dakikadan itibaren tansiyon yükseldi. Bakıyoruz, Oğuzhan ile Van Persie arasında başlıyor. Hiç görmediğimiz bir tabloyu görüyoruz, ikisi açısından. (Levent Özçelik: Sanki daha öncesinden bir şey varmış da maça yansıyormuş gibi. Eğer 4-5 yıllık bir sohbetiniz varsa bir maçta o sohbetiniz nasıl biter?) Evet, bunu bilmiyoruz. Ama biz 'Van Persie hatalıdır, şu hatalıdır' demiyoruz. Ama ben sahadaki hataya baktığım zaman Oğuzhan hatalıdır, küfür ettiyse...Onu bilmiyorum, yanlış yapmıştır. Ama Van Persie de davranışlarıyla yanlış yapmıştır. Diliyle, şuyuyla buyuyla. Dil derken, diğeri için yorum yapmıyorum. Şort-mort yazıyorlar onu bilmiyorum. O görüntülere göre karar vermem.  Bu da zaten gergin olan ortamı iyice germiştir. Üzerine Tosic-Van Persie mevzusu ile de gerginlik tavan yapmıştı. Devre arasında da koridorlarda yaşananlarla maçın tansiyonu yükselmiş ve sahaya girenler olmuştur. Bu ne ilk olacaktır, ne de son. Ama meselenin buralara gelmesi asıl problem. Kaldı ki Fikret beyi, maçtan sonrakı sükunet içindeki demeci için o 'süt kupası' dışında tebrik ediyorum. Fenerbahçe'den de bir cevap yok. Orada İlhan beyin (İlhan Ekşioğlu) bir twette var. O fitili ateşliyor. Kjaer'e yapılanın karşılığında, Şenol Güneş tapelerden dolayı birşeyler söylüyor."

Orman'ın 'süt kupası' ifadesi

"Beşiktaş Başkanı Fikret Orman'ın maçtan sonra Ziraat Türkiye Kupası için 'süt kupası' ifadesini kullanmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?" şeklindeki soru üzerine ise Rıdvan Dilmen şunları söyledi:

"Bir bu yayın ihalesine 15 milyon dolar civarında bir para verdi ATV, Turkuvaz medya. Sağlıklı düşündüğün zaman o kupa hafife alınamaz. İki Ziraat Türkiye Kupası altında oynanıyor, sponsoru Ziraat Bankası ve iyi bir Beşiktaşlıdır, genel müdür. Fikret beyle de iyi dostlardır. Ben 'süt kupası' ifadesinden dolayı Fikret beyin muhtemelen bu kurumları aradığını ve hata yaptığını söylediği düşünüyorum. Kendisinin de o şekilde özeleştiri yaptığını düşünüyorum. Genel anlamda ilk kez değil son kez değil, hayat devam ediyor demesi olumlu. Fenerbahçe o zaman diyor ki; iyi güzel de siz bu kupayı önemsemiyordunuz da neden maça tam kadro çıktınız? Böyle tuhaf, lokallerde konuşulması gereken konular konuşuluyor. Ama buaraya gelişin bir nedeni olmalı. Bunlar çok uzun konular. Ben haftalardır bunları ima ediyorum; 'tehlike geliyor, tehlike geliyor' diye"

"Göcek neden üç haftadır maça gitmiyor?"

Usta yorumcu, son dönemlerdeki hakem tartışmalarına da dikkat çekti. Bazı hakemlerin, bazı takımların maçlarına verilmediğine vurgu yapan Dilmen, şunları ifade etti:

"Şimdi Hüseyin Göcek üç haftadır maça gitmiyor. Niye gitmiyor. FIFA hakemi. Muhtemelen bu ay içinde Avrupa kupası maçı veya milli maç yönetecek. Adana-Başakşehir maçında hata yaptı, diye... Niye Özgür Yankaya 1.5 yıldır Fenerbahçe maçlarına gitmiyor, Fenerbahçe istemiyor diye...Verin... Cüneyt Çakır bir daha Trabzospor maçına gitmedi. Trabzonspor lehine penaltı vermedi diye bir daha Trabzon şehrini görmedi. Ver Çakır'ı. Asıl konüşmamız gereken bunlar... Sadece futbolu konuşmamız için bunları geçmemiz lazım."

"Beşiktaş, Fenerbahçe'nin tuzağına mı düştü?"

Programda "Beşiktaş, Fenerbahçe'nin tuzağına düştü?" şeklindeki yorumları hatırlatan Levent Özçelik, "Burada bir tuzak mı hazırlandı, maç öncesi minik minik provokasyoların bir araya getirildiği bir olay mı vardı yoksa maç normal kendi iç dinamiğinde giderken Fenerbahçeli oyuncuların olaylara daha itidalli yaklaşması, Beşiktaş'ın oyucu ve teknik ekibiyle daha itidalden uzak yaklaşması sonrasında kendisinin zararlı çıkması mı? Çünkü bu tuzağa düştük ifadesi biraz farklı. Tuzak olduğu zaman önceden hazırlanması gerekmez mi? Yani bu 90 dakikayı gereğinden fazla mı hikaye ediyoruz? Öncesi, içinde ve sonrasıyla... Gereğinden fazla mı bir maça anlam yüklüyoruz. İlk kez bu kadar sıcak temasın olduğu bir Beşiktaş-Fenerbahçe maçı, anlam yüklenecek ama fazlam anlam yüklendi?) "  diye konuştu.

Özçelik'in bu sözleri üzerine Rıdvan Dilmen, şunları dile getirdi:

"Evet gereğinden fazla hikaye ediyoruz. Öncelikle atmosfere uygun bir hakem atandı. Formda, yeni jenerasyonun iyi bir hakemi. Gidişatı da iyi. En son zorluk derecesi yüksek derbi sayılalabilecek Trabzospor-Fenerbahçe maçını yönetti. İlk yarıda Beşiktaş-Galatasaray derbisini herhalde yönetmişti. Şuraya geleceğim; biz hep yanlış yerden gidiyoruz. 'Tuzak' da derler başke şeyler de derler. Sistemi değiştirmezsek bu değişmez."

"Van Persie de kırmızı kart görmeliydi"

Tosic ile Van Persie arasında yaşanan ve kırmızı kartla sonuçlanan pozisyonu değerlendiren Dilmen, "Öncelikle maçın başında hakem bir kaç kart gösterse belki bunlar olmazdı" dedi.

Dilmen, çok konuşulan pozisyonda hakemin tavırlarına dikkat çekerek, şunları söyledi:

"Bir kere Ali Palabıyık pozisyonda bayağı erken kararını vermiş. Kendi görmedi, yardımcı gördü. Yardımcı uyarınca o da düdüğünü çaldı. Ama burada bir hata var. Yardımcı veya Ali Palabıyık faülü gördü. Maçın başından itibaren Oğuzhan ile Van Persie neden olduğunu bilmediğimiz bir konudan dolayı itişme içindeler bu bir. İki, hakem de maçı idare etmeye çalışıyor, yönetmeye değil. Kartlarla değil, konuşarak halletmeye çalışıyor ki bunun yanlış olduğu anlaşıldı. Üç, pozisyonu gördü veya görmedi en kötü şartlarda uyarıldı ve düdüğü çaldı. Düdüğe çaldıktan sonra Ali Palabıyık'ın koşusuna bakmak lazım. Normalde görmedi, yardımcı 'Hocam kırmızı kart' dese ona rağmen Tosic devam edecek mi? Aslında çok niyeti yok kart göstermeye. Sadece serbest vuruş kararı veriyor. Kart görüntüsü yok. Bundan itibaren olay olunca, 'eyvah diyor'. Ne yapması gerekiyordu? Bir kere kırmızı kartlık faul görmemiş Van Persie ile ilgili yardımcı ile birlikte. Normalde kırmızı kart olmalı. Ben şöyle düşündüm; acaba Van Persie'ye kırmızı kart gösterseydi Tosic acaba yırtarmıydı? Hayır. Tosic, zaten düdüğü çalmış olmasına rağmen Van Persie'ye vurmaya gidiyor. Tosic hiç beklememiş. Normalde hakem Van Perise'ye sarı kart bile vermeyecekti. Sadece faul kararı verecekti. O kırmızı kartın ardından sarı kart geldi. Zaten hakem düdüğü çaldıktan sonra elini karta götürmüyor, faulü Beşiktaş lehine veriyor. (Levent Özçelik: Çünkü düdükten sonra ortaya sahaya yöneliyor). Evet. Çünkü görmedi faulü, sertliğini de görmedi, sadece faulü veriyor. "

"Ahmet Çakar ve Erman Toroğlu'na her türlü kefilim"

Rıdvan Dilmen, eski hakem Ahmet Çakar'in "Video hakem uygulamasında eğer olursa Federasyon Başkanı'ndan rica ediyorum ben bu uygulamanın başına geçmek istiyorum. Ama hakemleri ben atayacağım, 5 kuruşta para istemem" şeklindeki açıklamasını da yorumladı.

Dilmen, "Ahmet Çakar'a her türlü kefilim. Hiç tartışmasız, adalet dağıtacağına kesin katılıyorum. Televizyondaki yorumlarına katılmadıklarım oluyor, kendisi de bilir. Bazen abarttığını da düşünüyorum. Haksızlık yaptığını düşünüyorum. Ama bu anlamda kesinlikle adaletli olacağına hiç düşünmeden 'evet' derim...Ahmet Çakar ile Erman Toroğlu öyle olağanüstü hakemler değildi. İyi hakemlerdi. Ama sadece iyi televizyoncu oldukları için değil. Baktığın zaman niye rahatlıyorum biliyor musun? Adaletli çalmaya çalıştılar, gördüklerini çaldılar. O yüzden bu mesleği yaparlarsa Erman hoca da gitsin MHK başkanı olsun, ben kefilim" diye konuştu.

''Advocaat ile kulüpte karşılaştım''

Dilmen, Fenerbahçe Teknik Dirk Advocaat ile kulüpte karşılaştığını ifade ederek, "Aramızda bir diyalog olmadı."Ben bu takımdan bir şey olmaz dediği için gönderilmeli' dedim. Ondan bir tepki almadım. Ben Beşiktaş maçında yine beğenmedim Fenerbahçe'yi. Şenol Güneş'i de eleştiriyorum. Takım 10 kişi kalınca orta sahayı daha önce kalabalıklaştırmalıydı. Tolgay'ı daha önce almalıydı" şeklinde konuştu.

"En vahim hata Fenerbahçe'nin golünün sayılmamasıydı"

Fenerbahçe'nin derbideki sayılmayan golüne de dikkat çeken Rıdvan Dilmen, şunları söyledi:

"Bu maçtaki daha vahim hata Fenerbahçe'nin sayılmayan golüydü. Kayserispor-Fenerbahçe maçında da benzer bir durum var. Orada gol sayıldı. Beşiktaş-Fenerbahçe ile Kayseri-Fenerbahçe maçlarındaki pozisyoların farkı yok. Hakem muhtemelen daha önce düdük çaldı. Lens de 'çaldı' diyor. Hakem "Eyvah gol oldu" dedi. Aynı MHK'nın hakemlerinden..."

"Yıldırım, üç kez bana sportif direktörlük teklif etti"

Usta yorumcu, Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım'ın kendisine üç kez sportif direktör olması için teklifte bulunduğunu da açıkladı.

Levent Özçelik'in "Şu anda bir sıkıntı olsa da Fenerbahçe taraftarıyla yolunuz bir yerde keşişecektir" sözleri üzerine ise Dilmen, "Herşeyin hayırlısı. Bizim yarınımız belli değil ki. Allah biliyor. Varsa kaderimzde olur. Ama mesele ben illaki olayım değil. Benim Fenerbahçe'den bir beklentim yokki. Ne antrenörlük bekletim var, ne yöneticilik beklentim var, ne menejerlik, ne de başka bir bekletim var. Üç kez Aziz bey bana teklif yaptı. Bu sezon başı da dahil. 'Gel, sportif direktör ol istersen kulübe' dedi. Ben kendisine teşekkür ettim" ifadelerini kullandı.

Sıradaki Haber
Yükleniyor lütfen bekleyiniz